CHP’DE SULAR ISINMAYA BAŞLADI

CHP’DE SULAR ISINMAYA BAŞLADI

Hatırlanacağı üzere önceki yazılarımda Adana’da solu bekleyen tehlikeleri yazmıştım Ve bahsettiğimiz tehlikelerde yavaş yavaş vücudu saran habis bir ur gibi sirayet etmeye başladı Biz bunu daha önceden görmüş ve uyarmıştık  Çünkü Siyasetten bir beklentisi olmayan, kimseye eyvallahı olmayan,bir menfaat beklemeyen inandığı doğruları ölümüne yaşayan, ideolojisini hayat felsefesi haline getirmiş, tek gayesi gelecek kuşaklara- aydınlık günler bırakmayı hedefleyen eski tüfeklerden birisi olarak biz bu filmi daha önceden bir çok defa izlemiştik Her ne kadar başrol  oyuncuları ve figüranlar değişsede,senaryo aynı senaryo  Peki neydi solu bekleyen tehlike Öncelikle seçimin kazanılmasında em önemli faktörlerden birisi tesşkilatın büyük katkılarıyla   partili partisiz, soldaki birlikteliğin sağlanmasıydı bir diğeri de gerek teşkilattaki bazı isimlerin gerekse de Başkan Zeydan Karalar’ın hatırına eski tüfeklerin sahalara geri dönmesiydi  Ama seçim kazanıldıktan sonra Önce eski tüfekler ötekileştirilmeye başlandı Koltuğa oturanların bir çoğu liyakatsız, eski tüfekleri tanımayanlardan seçildi  Koltukta oturan eski tüfeklerin içinden gelen  bir kaç isim ise zamana nasıl yenildiğini,40 seneyi aşın dostlukların nasıl unutulduğunu, yıllar içinde nasıl bir dönüşüme uğrayıp kapitalist zihniyetin keskin dişlileri arasında nasıl ezildiğini ortaya koydu Düzeni değiştirmek için yola çıkanlar düzen adamı olmaya başladı Eski tüfekler kendini dışlanmış hissetti  Bu da kırgınlıkları arttırdı Bu olgu zincirleme reaksiyon gösterip soldaki devamlılık adına eski tüfeklerin, yeni kuşaklara aşılamaya, öğretmeye çalıştığı geçmişten örnekler vererek sevdirdiği o eski günlerde dostluk kardeşlik eşitlik adalet dolu yaşayıp anlattığı mücadele dolu olayların genç kuşaklar tarafından büyüklerin kendilerine küçükken anlattığı güzel masallar olarak algılanmasına neden oldu Bu da ideolojik  gerçekliğin yitirilmesine ve soldaki sürekliliğin durmasına neden oldu İlk tehlikeli viraj alınamadı yani Bu da ara ara gerek sosyal medyada gerekse bazı partililer tarafından dile getirildi

İkinci tehlike ise ilk keskin virajı alamayıp Adana’da savrulmaya başlayan sol’un tekrar rotasına girmesini sağlayacak yükseliş ivmesini devamını getirecek il ve ilçe kongreleriydi Bu konuya da dikkat çekmiştik Başkanlar geçici teşkilatlar kalıcıdır demiştik Hiç kimse teşkilattan üstün değildir Teşkilatları zaptu rap altına almaya çalışan bir zihniyet asla kabul edilemez Heleki hayatı mücadeleler içinde geçmiş madii manevi beklentisi olmayan, halisane duygularla yola çıkan sol tarafından Bu yüzden seçimlere hiç bir başkanın kendi ekibini kurmak babında dolaylı veya direk etkisi kabul edilmemeli, kırgınlıklar küskünlükler arttırılmamalı demiştik Seçilecek teşkilat başkanlarının orkestra şefi gibi birlikteliği sağlayarak doğruluktan dürüstlükten taviz vermeyerek, kişilere değil partisine sadık kalarak, hiç kimsenin gölgesi altında kalmadan, kimsenin kapısında saatlerce beklemeden, gerektiğinde masaya yumruğunu vurarak tabanın ve halkın sesi olması gerekiyor demiştik

Ek olarak ta yönetim kuruluna seçilen arkadaşlarında AHBAP-ÇAVUŞ  ilişkisiyle değil küçük olsun benim olsun mantığıyla değil, liyakat sahibi, koltuğa güç verebilen, gerektiğinde sorgulayan, büyüme hedefi olanlar arasından seçilmesinin önemine değinmiştik  Ama demek ki kendimiz söyleyip kendimiz dinlemişiz Yapılan ilçe seçimlerinin ardından sosyal medyaya ve kulislere yansıdığı kadarıyla yine eski tas eski hamam devam edilmiş İstenilen listeler oluşturulamamış Başkanlık ve yönetim seçiminde liyakat tan çok yakınlık derecesine bakılmış izlenimi var Sanki Adana’daki güç birilerinin elinde toplanmaya çalışılıyor, algısı oluşmaya başlanmış Eğer durum böyleyse gerçekten vahim Çünkü bu ilerleyen süreçte diktatörlüğü doğurur Gücü elinde toplayanlar BELKİ İKTİDAR OLUR AMA MUKTEDİR 0LAMAZ

ÇÜNKÜ SOL’UN DİKTAYA ALERJİSİ VARDIR Ömrü zaten diktatör olmaya, tiran olmaya çalışanlarla mücadele içerisinde geçmiştir Bu olaylar eski tüfeklere yeteri kadar sahip çıkılmamasından dolayı soldaki devamlılığa ket vururken,teşkilat seçimlerinde yaşanan huzursuzluklarda sağlanmış olan soldaki birlikteliğin dağılmasına neden olur

Nasıl ki Savaşan bir orduya yeni bireyler katılmazsa, eldeki mevcut güçleri de dağılmaya başlarsa hezimete uğraması içten  bile değilse,siyasettede durum böyledir Bence Genel Merkezin ya da hala sağduyulu düşünebilen, özgür iradesiyle hareket edebilen bir kaç yetkilinin masaya vurup bu olayları irdelemesi, çatlak sesler oluşmasına neden olan uygulamaları durdurması ve önce teşkilat mantığıyla hareket edilmesi  gerektiğini vurgulayıp herkes tarafından kabul görecek isimlerle yol yürümesi lazım Bizden uyarması